Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kur'an'a Göre Televizyon İzlerken Dikkat Edilecek Hususlar

Dizi ve filmleri oyunculuk yapanlar kadar izleyenlerin de sorumluluğu vardır; özellikle bu içerikler Allah’ın haram kıldığı fiilleri teşvik ediyorsa , ahlaki yozlaşmaya sebep oluyorsa veya iman zayıflığına yol açıyorsa. Kur’an bu konuda hem pasif izleyici hem de aktif destekçi konumundaki kişileri uyarır. 🔥 Kur’an’da doğrudan "film/dizi izlemek" geçmez , ancak şu alanlar üzerinden net uyarılar bulunur: Batıl ve boş işlere yönelmek Zinayı, çıplaklığı, içkiyi, isyanı normalleştirmek Allah’a isyan edilen ortamlarda kalmaya devam etmek Günaha destek vermek Kalbin kararmasına sebep olan eğlencelere dalmak 📖 1. En'am Suresi 68. Ayet "Ayetlerimiz hakkında alay edildiğini gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra o zalimler topluluğuyla oturma!" ▶️ Bu ayet, Allah’a karşı alay edilen veya O’nun dinine ters düşen bir ortamda seyirci kalmanın bile sorumluluk getireceğini anl...

Günümüzde Bireysel Helaktan Kurtulma Yöntemleri

Günümüzde bireysel helaktan –yani kalbin körelmesi, vicdanın kararması, ahlaki çözülme ve ilahi huzurdan uzak düşme gibi manevî felaketlerden– kurtulmak için, Kur’an’ın sunduğu hayat rehberliği ve Nebevî örnekliğe dayalı şu temel ilkelere dayanan bir hayat yaşamak gerekir: 🌿 1. Samimi Tevhit İnancı: Allah’a Teslimiyet Kur’an’da helaka uğrayan bireylerin ve toplumların ortak vasfı Allah’ı unutmak, O’na ortaklar koşmak veya O’nun hükümlerini hiçe saymaktır. Kurtuluşun ilk adımı, Allah’a gönülden bağlılık ve O’na teslimiyettir. Ayet: “Kim Allah’a yönelirse, O’na bağlanmış sapasağlam bir kulpa tutunmuş olur.” (Bakara, 2/256) 🕌 2. Namaz ve Dua ile Manevi Bağ Kurmak Namaz, kalbi diri tutan ve insanı kötülüklerden koruyan bir zikir sistemidir. Kur’an’da bireysel kurtuluşun en temel dayanağı olarak zikredilir. Ayet: “Şüphesiz namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut, 29/45) 📖 3. Kur’an’la Canlı Bağ Kurmak Kur’an’ı anlamak ve hayatın merkezine yerleştirmek bireyin zihins...

Günümüzde helak türleri

Kur’an’da birçok kavimde kitlesel helak olayları anlatılır: Nuh’un kavmi, Âd, Semûd, Lut kavmi, Medyen halkı, Firavun ve ordusu gibi. Bunlar genellikle zulüm, haksızlık, fuhuş, ölçü-tartı hilesi, peygamber inkârı gibi toplumsal yozlaşmalara karşı ilahi adaletin tecellisi olarak sunulur. Günümüzde ise bu helak türlerini şöyle anlamak mümkündür: 1. Fiziksel Helak Yerine Sosyal ve Ahlaki Çöküş Eskiden gelen gökten taş yağması, yerin altına geçirilme veya tufan gibi helak türleri artık birebir yaşanmasa da; toplumların ahlaken, kültürel olarak ya da sosyolojik olarak çöküşü bu anlatımların modern karşılığıdır. Modern örnek: Aile yapısının çökmesi, fuhşun yaygınlaşması, ekonomik sömürü, sosyal adaletsizlik, güçlünün zayıfı ezdiği düzenler. Kur’anî referans: “Allah bir kavmi değiştirmez, ta ki onlar kendilerini değiştirene kadar.” (Ra’d, 13/11) 2. Doğal Afetler ve Ekolojik Felaketler Helak anlatıları, insanın yeryüzündeki azgınlığının doğaya karşı da sonuç doğurabileceğini gös...

Başımıza Gelen Musibetlerin Sebebi Ne Olabilir?

Her Musibet Cezalandırma mı? Hayatta başımıza gelen her sıkıntıyı bir ceza olarak mı görmeliyiz? Bazen hastalanırız, bazen işlerimiz yolunda gitmez, bazen bir kayıpla sarsılırız. İçten içe de sorarız: “Acaba ne yaptım da bu oldu?” Evet, bu soru yerinde bir sorudur ama cevabı her zaman tek yönlü değildir. Kur’an’da bir ayet vardır ki, insana hem sorumluluğunu hatırlatır hem de umut verir: “Size başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Allah çoğunu affeder.”(Şura, 42/30) Bu şu demek: İnsan hata yapar, günaha düşer. Bazen bunun karşılığı olarak başına sıkıntılar gelir. Ancak Allah öyle merhametlidir ki, her hatanın cezasını anında vermez. Öyle olsaydı, dünyada canlı kalmazdı. Nitekim başka bir ayette de bu açıkça söylenir: “Allah insanları yaptıkları yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı kalmazdı.” (Fâtır, 35/45) Ama burada önemli bir ayrım var: Her musibet bir günahın cezası değildir. Özellikle günahsız, salih kulların başına ge...

Kur'ana Göre İletişimde Altın Prensipler

Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın!  Onlar (takvâ sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerle r, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever. Onlar çirkin bir şey yaptıkları veya kendilerine kötülük ettikleri zaman Allah’ı hatırlarlar da hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki?  Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler. İşte onların yaptıklarının karşılığı rableri tarafından bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir.  Onlar orada temelli kalacaklardır. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir! (Al-i İmran 133-136) Onlar büyük günahlardan ve hayâsızlıklardan kaçınırlar, öfkelendiklerinde dahi bağışlarlar.   (Şûrâ 37) Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler ; yoksa şeytan aralarına girer. Kuşkusuz şeytan insanların apaçık düşmanıdır. ﴾İs...

Mü'minun Suresi 3.Ayeti Üzerine Bir Analiz

وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَۙ Onlar anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak dururlar. Günümüz bağlamında "anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak durmak" ifadesi, sosyal medya, iletişim ve günlük yaşamda çeşitli örneklerle desteklenebilir.  Sosyal Medya Kullanımı Anlamsız Paylaşımlar: Günümüzde birçok kişi sosyal medyada gereksiz ve anlamsız içerikler paylaşıyor. Örneğin, sadece dikkat çekmek amacıyla yapılan " viral " paylaşımlar, çoğu zaman derin bir anlam taşımıyor. Müminler, bu tür içeriklerden uzak durarak daha anlamlı ve eğitici paylaşımlar yapabilirler. Yararsız Tartışmalar: Sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan tartışmalar, çoğu zaman yapıcı olmaktan çok, kargaşa yaratıyor. Müminler, bu tür tartışmalara katılmaktansa, yapıcı ve olumlu diyaloglar kurmayı tercih edebilirler. 2. Günlük İletişim Boş Sohbetler: Günlük hayatta, bazı insanlar sık sık anlamsız sohbetlere girerler. Örneğin, bir arkadaş grubunda sadece dedikodu...

Kulluğunla Yüzleşmeden Bu Dünyadan Gitmezsin!

Kötüler böyle işe uyanmadan, hani daha sen mevzuyu anlamamışsın kabilinden, buradan göçüp gidemezler.  Çünkü işleyen sistemin şöyle bir mantığı var.  Helak olacaklar kanıta dayalı olarak helak olacaklar. Hayat bulacaklar da kanıta dayalı olarak hayat bulacaklar.  Öyle öteye geldiğinde, bunun durumu belirsiz, bu işi anlamamış, bu bizim farkımıza varmamış gibi bir belirsizlik olmaz. Cenab-ı Hak öğretmenler gibi kağıtları dağıtıp uzakta durmaz.  Cenab-ı Hak her bir kulun hayatının içindedir, yanındadır.  Soruyu anlayıp anlamadığını, yanlış anladığını vs. hepsini bilir, anlama süreçlerini de yaratan O'dur.  Biz kulluğa dair yüzleşmemizi yaşamadan bu hayattan köşe bucak kaçamayız.  Cenab-ı Hak'taki sıkıntı deyince, bir bakmışsın ki ooo uzun uzun dua ediyor. Demek sen huzuru biliyorsun, demek sen kudretin kimin elinde olduğunu biliyorsun.  Sağlığına şöyle bir dokunduk, sevdiklerine şöyle bir dokunduk, sen bizi tanıyorsun. Bunlar sahne sahne kayda alınır...

Tedebbür ve Tezekkür Kavram Analizi

  1. Tedebbür (تدبّر) 🔍 Kök: د-ب-ر (دبر) Bu kök, "arkadan bakmak, bir işin sonunu düşünmek" anlamlarına gelir. "Debr" kelimesi Arapça’da "arka taraf, son" anlamına gelir. 📖 Kur’an’daki Kullanımı: Tedebbür kelimesi Kur’an’da şu ayetlerde geçer: Nisa 4:82: "Onlar Kur’an’ı tedebbür etmiyorlar mı? Eğer o Allah’tan başkası tarafından olsaydı, onda birçok çelişki bulurlardı." Muhammed 47:24: "Kur’an’ı tedebbür etmiyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitler mi var?" 🧩 Anlamı: Tedebbür, bir metni sadece yüzeysel okumak değil; onun sonunu, sonucunu, derinliğini düşünerek anlamaya çalışmak demektir. Kur’an’a göre, akıl sahiplerinin yapması gereken bir etkinliktir. 🧠 2. Tezekkür (تذكّر) 🔍 Kök: ذ-ك-ر (ذكر) "Zikr" kelimesi; anmak, hatırlamak, düşünmek, öğüt anlamlarına gelir. Tezekkür, bu kökten türetilmiş bir tefa’ul babı fiilidir; yani karşılıklı bir farkındalık veya içsel bir hatırlama sür...

Hayatımıza Dair Bir Tespit

Siz karşınızda koca bir kariyer düşlüyorsunuz, gelecek görüyorsunuz veya bir ticari ihale görüyorsunuz, büyük bir kazanç kapısı görüyorsunuz, büyük bir fırsat. Yani o hayatın pek çok katmanlarında pek çok farklı fırsatları şu anda yaşayan, düşleyen, kazanmış olan, arifesinde durup heyecanlı duyan insanlar var.  Şimdi bunların hepsi, burada baktığın zaman bu olaylar hepsi bunun içinmiş gibi zannediyorsun. Halbuki bunların hepsi aslında Allah'a bakan yüzüyle  kişinin Cenab-ı Hakk'a saygısını yoklayan bir düzenekten ibaret.   Yani  oradaki cirolar, oradaki büyük ihaleler veya büyük makamlar, kariyerler, hepsi kilit noktası, püf noktası ,  Cenab-ı Hakk'a bakan yüzüyle Allah'a duyduğumuz saygıyı yoklayacaktır . Bunu nasıl deşifre edebiliriz? Önümüzde bir durum var ve biz belli bir aksiyon almak istiyoruz. Tab...

Kuranda Yasaklanan Eylemler

  Eylem Ayet Açıklama Allah'a ortak koşmak (şirk) Nisa Suresi 4:48, 4:116 Allah, kendisine ortak koşmayı affetmez. Haksız yere adam öldürmek Maide Suresi 5:32, 5:45 Haksız yere birini öldürmek büyük bir günah olarak kabul edilir. Yetim malı yemek Nisa Suresi 4:2, 4:10 Yetimlerin mallarını haksız yere yemek büyük bir günahtır. Zina yapmak İsra Suresi 17:32 Zinaya yaklaşmayın; çünkü o, açık bir kötülük ve çok kötü bir yoldur. Faiz yemek Bakara Suresi 2:275-279 Faiz yemek Allah ve Resulüne savaş açmak gibidir. Yalan söylemek Nahl Suresi 16:105 Allah'a yalan isnat edenler ve ayetlerini inkar edenler hüsrana uğrar. Hırsızlık yapmak Maide Suresi 5:38 Hırsızlık yapan erkek ve kadınların elleri kesilmelidir. İçki ve kumar oynamak Maide Suresi 5:90-91 İçki ve kumar şeytan işi pisliklerdir; bunlardan uzak durun. Namusu korumamak Nur Suresi 24:30-31 Gözleri haramdan sakınmak ve iffetli olmak emredilir. Haksız yere yemin etmek Bakara Suresi 2:224 Allah'ı, yeminleriniz için engel yapmay...

Kur'an’ın değiştirilmediğine dair objektif bir yaklaşım

 Objektif, tarihsel ve akademik bakış açılarıyla bu iddiayı değerlendirirken aşağıdaki noktalara dikkat etmek gerekir: İslami Gelenek ve İnanç Perspektifi İlahi Koruma İnancı: İslam’da, Kur'an’ın Allah tarafından korunduğu ve vahiy edildiği andan itibaren hiçbir şekilde bozulmadığı ya da değiştirilmediği inancı vardır. Bu, Kur'an’ın otoritesinin ve kutsallığının temelini oluşturur. Hafız ve Yazılı Derleme: Peygamber Hz. Muhammed döneminde hem yazılı hem de sözlü olarak aktarılan Kur'an, sahabe ve sonraki nesiller tarafından titizlikle ezberlenmiş ve aktarılmıştır. Bu durum, metnin orijinalliğine olan inancı destekleyen önemli bir unsurdur. Tarihsel Derleme Süreci Erken Dönem Çabaları: Peygamber döneminde metnin farklı parçalarda bulunması, vefatından sonra Kur'an’ın derlenmesi ihtiyacını doğurmuştur. Bu derleme süreci, metnin çeşitli hafızalarda yer alan parçalarının bir araya getirilerek tek bir standart metin haline getirilmesini amaçlamıştır. Hz. Osma...

A'râf Suresi 169-170.Ayetlerin Tefsiri

169. Ayet "Onların ardından (kitaba mirasçı olan) bir nesil geldi ki, onlar kitaba mirasçı oldular; ama dünya hayatının geçici menfaatlerini alıyor ve ' Nasıl olsa bağışlanacağız' diyorlardı. Eğer onlara yine benzeri bir menfaat gelse, onu da alırlardı.   Allah'a karşı haktan başkasını söylemeyeceklerine dair kitaptan onlara söz alınmamış mıydı? Onlar içindekini okuyup öğrenmemişler miydi? Oysa ahiret yurdu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?" Tefsir: Bu ayette, önceki ümmetlerin yanlışlarından ders çıkarmayan ve Allah'ın kitabını miras aldıkları halde onunla amel etmeyen bir nesil eleştirilmektedir. Kitaba mirasçı olan nesil: Bu, İsrailoğulları veya diğer ümmetlerin, atalarından kalan kutsal kitapları okuyup öğrenmelerine rağmen onları hayatlarına yansıtmamaları anlamına gelir. Dünya menfaatlerine yönelme: Ayet, bazı kişilerin dinin emirlerini terk ederek dünyevi menfaatle...

Cüz Cüz Kur’an’ı Tanıyalım(4.CÜZ)

4.cüz Âli İmran Suresi 92. ayet ile başlayıp 200 ayet ile sure sonlanır. Daha sonra Nisa Suresi ile devam eder ve 23. ayet ile cüz biter. 92-117 ayetler arasında ehli kitap hakkında bazı bilgiler verilirken, konu arasında infaka da dikkat çekilir. Allah’ın ipine sıkıca sarılma ayeti 103, hayra davet eden toplum oluşturulması emri 104, bütün ehli kitabın aynı tutumu sergilemedikleri 113. ayette bahsedilmiştir. 117. ayetten sonra genel olarak Uhud savaşı ve sonuçlarından söz edilir. 124 ve 125.ayette meleklerin yardım için gelmesinden söz edilir. 144-148 ayetlerde Uhud savaşında Peygamber Efendimizin şehit edildiği haberi karşısında şaşıran sahabeye peygamberin de ölümlü olduğu vurgusu yapılmıştır. 154- 157. ayetlerde münafıkların bazı itirazları anlatılır. Savaş olmasaydı ölmeyeceklerdi gibi bir tez ortaya atıyorlar. Ama Allah Azze ve Celle bu tezi reddediyor. 161. ayette devlet hazinesini soyan kim olursa olsun cezasını göreceği anlatılır. 169. ayette Allah yolunda şehi...

Cüz Cüz Kur’an’ı Tanıyalım(3.CÜZ)

3.CÜZ 3.cüz Bakara Suresi 253. ayetle başlar ve 286. ayetle sure biter. Ardından Âli İmran Suresi ile devam eder ve 91. ayetle cüz biter. Bakara ve Âli İmran surelerinin ortak ismi Zehrâveyn’dir . Yani iki çiçek demektir. Bakara Suresi 255. ayette “Âyetel Kursi” vardır. Dinde zorlama yoktur ayeti de 256. ayettedir. 258.ayette Hazreti İbrahim ile Nemrud arasında geçen bir tartışma vardır. Hemen sonrasında yüz yıllık ölüm uykusuna dalan Uzeyr Peygamberden bahsedilmiştir. 260. ayette de Hazreti İbrahim ve kuşların yeniden yaratılması anlatılır. 261-274 ayetleri arasında ana konu infak ve sadakadır. Şunlardan bahsedilmiştir: İnfakın önemi Ne kadar bereketli olduğu Şeytanın infak edenleri fakirlikle korkuttuğu Gerçek fakirlerin toplum içine çıkıp dilenmedikleri bu ayetlerde anlatılmıştır. 275-281 ayetler arasında ise faizin haram olduğu , faizden vazgeçmek gerektiği anlatılır. Faizin Allaha savaş açmak olduğu da 279. ayette hatırlatılmıştır. 282-284 ayetler arası...

Cüz Cüz Kur’an’ı Tanıyalım(2.CÜZ)

  2.CÜZ 2.cüz 141- 252 ayetler arası olup, Bakara Suresinin devamıdır. Birçok emir ve yasak bu cüzde yer alır. 142- 150 ayetler arasında kıble ayetleridir. İslamın ilk kıblesi olan Kudüs ’ten Mescid-i Haram’a dönüş bu ayetler arasında yer alır. Allah yolunda ölenlerin Allah katında diri oldukları 154. ayette belirtilmiştir. 164. ayette tefekkür edilmesi gereken bazı şeylere dikkat çekilmiştir. Bazı insanların sevgide aşırıya gidip, sevdiklerini Allah’ın sevgisinin üzerine çıkarmaları 165. ayette kınanarak anlatılmıştır. 172. ayette temiz yiyeceklerin tüketilmesine vurgu yapılıyor. 177. ayette gerçek iyiliğin sembollerde aranmaması gerektiği, gerçek iyiliğin takva ve iyilikten ibaret olduğu anlatılmaktadır. 178-179. ayette kısasın meşruiyeti anlatılmış, affetmenin ise daha erdemli bir davranış olduğu ifade edilmiştir. 183-187 ayetler arasında oruç ve ahkamı anlatılmıştır. 190- 195 ayetler arasında cihattan söz edilmiştir. Mücadelenin dinin ikamesin...