Ana içeriğe atla

Namaz: Sadece Kılmak Değil, İkame Etmek

 Namaz, yüzyıllardır milyonlarca insanın günlük hayatında yer bulan, önemli bir ibadettir. Ancak çoğumuzun gözden kaçırdığı hassas bir ayrım vardır: Namaz kılmak başka, namazı ikame etmek başkadır. Kur'an, sürekli olarak "salatı ikame edin" der; yani namazı sadece bedensel bir hareket olarak değil, anlamını, ruhunu, ahlakını hayatımıza yansıtarak eda etmemizi ister.

Peki neden böylesi bir vurgu yapılır?

Çünkü namaz, insanın sürekli bir ıslah içinde olmasını, ruhen ve ahlaken dönüşmesini hedefler. Kur'an, "Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir." (Ankebut, 29/45) derken, sadece bir ibadeti değil, bu ibadetin sonucunda ortaya çıkması gereken ahlaki bir çizgiyi tarif eder. 

Namaz, insanı günül gözüyle gören, kalbiyle hisseden, merhametli, adil ve sorumlu biri haline getirmelidir.

Ancak günümüzde pek çok kişi yıllarca namaz kılmasına rağmen bu ahlaki dönüşümü yaşayamıyor. Bu durumda namaz boşa mı gitmiş oluyor?

Kur'an'a göre, Allah katında samimiyet, niyet ve gayret asla boşa çıkmaz. Ancak namazın gerçek anlamda ikame edilmemesi, yani sürekli bir öz denetim, ahlaki uyanış ve toplumsal duyarlılık oluşturmaması, o namazdan beklenen fıtrî sonucu doğurmaz. 

Peygamberimiz'in "Nice namaz kılan vardır ki, namazından kendisine yorgunluktan başka bir şey kalmaz" hadisi, bu duruma işaret eder.

Namaz, bir öğreti, bir karakter inşaatıdır. Bu öğretiyi hayata taşıyamayan kişi, sürekli bir ıslah fırsatını da kaçırır. Bu yüzden sürekli olarak şöyle sormamız gerekir: "Benim namazım beni nasıl değiştiriyor? Daha sabırlı, daha adil, daha iyi biri olabiliyor muyum?"

Gerçek anlamda namazı ikame edenler, bu ibadetin hem şekline hem de ruhuna sahip çıkanlardır. Onlar için namaz, günlük bir alışkanlık değil, hayata yön veren bir pusula, bir ahlak inşaatıdır.

Namazın bize söylediğini duyalım, mesajını anlamaya çalışalım. Yoksa sadece "kılmış" oluruz, ikame etmiş değil...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Ey Rabbimiz!

Bakara Sûresi(2) 128. Ayet Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.  رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ  Bakara Sûresi(2) 201. Ayet Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Bakara Sûresi(2) 286. Ayet ...Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.  Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.  Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme!  Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın.  Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! رَبَّنَا لَا تُؤ...