Ana içeriğe atla

Müslüman Olarak Sorumluluğumuz.

→İlk andan itibaren vahyolunun ayetlerden başlayarak risalet sürecinde vahyolunan ayetlerle bildirildi ki, her mümin, Allah'ın razı olduğu yegâne dinin temsilcisi sıfatıyla yoluna devam etmek ve bütün engellemelere rağmen yeryüzünde hakkın temsilcisi olmak zorundadır

Hakkın temsilcisi olmak ise sadece söylemle gerçekleşecek veya sadece isim değişikliğiyle olacak bir şey değildir. Hakkın temsilcisi olmak tamamen yaşantıyla, hâl ve hareketlerle bağlantılıdır. 

Bu nedenle bir müminin nasıl hakkın şahidi olacağı, her seferinde farklı bir tutum veya davranış örnek verilerek gösterildi, bildirildi, emredildi. Örneğin her müminin, çevresindeki yetime, öksüze, düşküne, yoksula yardımcı olması, onların ihtiyaçlarını imkânları nispetinde gidermeye çalışması gerektiği açıklandı. 

Bildirildi ki, her mümin ekonomik gücü dahilinde infakta bulunmalı, kendisini bütün kötülüklerden alıkoyan namazını ikame etmede ihmalkâr davranmamalı, kulluğunu sadece Allah'a yöneltmelidir. 

Kâfirlerin, müşriklerin yaptığı gibi insanları ırklarına, cinslerine, sahip oldukları imkânlara göre ayırıp bunlara göre değerlendirmek, insanları aşağılamak bir müminin yapabileceği şeyler değildir. 

Gurur, cimrilik, mal makam tamahkârlığı, nankörlük, boş işlerle uğraşmak bir müminde bulunmaması gereken özelliklerdir. 

Her mümin bu ve benzeri her türlü kötü, yanlış özelliklere, tutum ve davranışlara sahip olmaktan özenle kaçınmalıdır. 

Bir mümin olumlu, güzel şeylerin yaşayan bedeni olurken, bu özelliklere niçin sahip olduğunun bilincinde olmalı, kendisini böyle davranmaya sevk eden İslâm'ı uygun dille başkalarına anlatmalıdır. 

Kötülüklerin sonunun ne olduğunu hatırlatmalı, açıklamalıdır. Fakat bunları da kendi kafasından yöntemler geliştirerek değil, bizzat Kur'an'a göre davranarak yerine getirmelidir. 

Kur'an, her zaman başucu kitabı olmalı, onunla olan irtibatını hiç kesmemelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Ey Rabbimiz!

Bakara Sûresi(2) 128. Ayet Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.  رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ  Bakara Sûresi(2) 201. Ayet Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Bakara Sûresi(2) 286. Ayet ...Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.  Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.  Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme!  Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın.  Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! رَبَّنَا لَا تُؤ...