Ana içeriğe atla

Günümüzde helak türleri

Kur’an’da birçok kavimde kitlesel helak olayları anlatılır: Nuh’un kavmi, Âd, Semûd, Lut kavmi, Medyen halkı, Firavun ve ordusu gibi. Bunlar genellikle zulüm, haksızlık, fuhuş, ölçü-tartı hilesi, peygamber inkârı gibi toplumsal yozlaşmalara karşı ilahi adaletin tecellisi olarak sunulur. Günümüzde ise bu helak türlerini şöyle anlamak mümkündür:


1. Fiziksel Helak Yerine Sosyal ve Ahlaki Çöküş

Eskiden gelen gökten taş yağması, yerin altına geçirilme veya tufan gibi helak türleri artık birebir yaşanmasa da; toplumların ahlaken, kültürel olarak ya da sosyolojik olarak çöküşü bu anlatımların modern karşılığıdır.

  • Modern örnek: Aile yapısının çökmesi, fuhşun yaygınlaşması, ekonomik sömürü, sosyal adaletsizlik, güçlünün zayıfı ezdiği düzenler.
  • Kur’anî referans: “Allah bir kavmi değiştirmez, ta ki onlar kendilerini değiştirene kadar.” (Ra’d, 13/11)

2. Doğal Afetler ve Ekolojik Felaketler

Helak anlatıları, insanın yeryüzündeki azgınlığının doğaya karşı da sonuç doğurabileceğini gösterir. Bugün yaşanan seller, depremler, küresel ısınma gibi afetler bir yönüyle insan eliyle davet edilen helaklerdir.

  • Modern tefsir: Aşırı tüketim, çevreye saygısızlık ve doğaya müdahale “zulüm” kapsamındadır. Bu da modern bir “helak” biçimidir.

3. Toplumsal Belleğin Silinmesi (Kültürel Helak)

Eskiden kavimler tarihten tamamen silinirdi. Bugün ise milletler coğrafyada yaşasa bile kültür, inanç ve dil olarak yok olabilmektedir.

  • Bu, Kur’an’ın “yurtlarından çıkarıldılar” (Bakara 2/59; A’râf 7/100) ayetlerinin bir anlamda günümüz karşılığıdır.

4. Bireysel Sorumluluğun Artışı

Kur’an’da helak olan topluluklar genellikle peygamber gönderildikten ve tebliğ yapıldıktan sonra azaba uğrar. Günümüzde ise “helak” bireysel bir çöküşle de tecelli eder. Kişi, vicdanı körelmiş, kalbi katılaşmış, gerçeğe kapanmışsa, o da bir anlamda helak olmuştur.

“Kalpleri mühürlenenler” (Bakara 2/7), günümüzün vicdan kaybı yaşayan insan profilini yansıtır.


5. Modern Helak: Bilgiyle Azgınlık

Kur’an’da Karun’un helakı servetle azgınlaşma, Firavun’unkisi güçle kibirlenme, Bel’am’ınki ilmi kötüye kullanma yüzündendir. Günümüzde de bilgi, teknoloji, sermaye yanlış kullanılırsa bu da bir tür helaktır.

  • Kur’anî örnek: “Onlara ayetlerimiz geldiğinde burun kıvırırlardı…” (Secde 32/15)

Sonuç:

Kur’an’daki helak kıssaları sadece tarihî olaylar değil, her çağda geçerli ahlaki ve toplumsal yasaların örnekleridir. İlahi adalet değişmez, ama tecelli biçimi çağlara göre değişebilir. Günümüzde “kitlesel helak” doğrudan bir yıkım değil, ahlaki çürüme, değerlerin kaybı ve sosyal adaletin yok olması gibi yumuşak ama derin yıkımlar şeklinde gerçekleşmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Kur’an’ı Okumak, Anlamak ve Yaşamak: Yaşam Rehberi

  Kur’an-ı Kerim, Müslümanlar için sadece bir kutsal kitap değil, aynı zamanda bir yaşam rehberidir. Bu rehberin en temel özelliklerinden biri, bize hem dünya hem de ahiret saadetini kazandıracak ilahi mesajları içermesidir.  Ancak bu mesajların tam anlamıyla bizi aydınlatabilmesi için Kur’an’ı sadece okumak değil, anlamak ve hayatımıza uygulamak gerekir. “ Bu Kur’an feyiz ve bereket yüklü öyle şerefli bir kitaptır ki, onu sana, insanlar âyetleri üzerinde derin ve etraflıca düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ondan gereken ders ve öğüdü alsınlar diye indiriyoruz. ” (Sad Suresi, 29. ayet) Bu ayet, Kur’an’ın düşünerek okunması gerektiğini bizlere açıkça bildiriyor.  Allah, bizlerden sadece Arapça olarak okumamızı değil, ayetlerin derin manalarını kavramamızı ve hayatımıza tatbik etmemizi bekliyor.  Çünkü bu kitap, sadece ezberlenmek veya sesli olarak okunmak üzere değil, insanlara yol göstermek için indirilmiştir. “Onlar Kur’an’ı inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa...