Ana içeriğe atla

Mü'minun Suresi 3.Ayeti Üzerine Bir Analiz


وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَۙ

Onlar anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak dururlar.

Günümüz bağlamında "anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak durmak" ifadesi, sosyal medya, iletişim ve günlük yaşamda çeşitli örneklerle desteklenebilir. 

Sosyal Medya Kullanımı

Anlamsız Paylaşımlar: Günümüzde birçok kişi sosyal medyada gereksiz ve anlamsız içerikler paylaşıyor. Örneğin, sadece dikkat çekmek amacıyla yapılan "viral" paylaşımlar, çoğu zaman derin bir anlam taşımıyor. Müminler, bu tür içeriklerden uzak durarak daha anlamlı ve eğitici paylaşımlar yapabilirler.

Yararsız Tartışmalar: Sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan tartışmalar, çoğu zaman yapıcı olmaktan çok, kargaşa yaratıyor. Müminler, bu tür tartışmalara katılmaktansa, yapıcı ve olumlu diyaloglar kurmayı tercih edebilirler.

2. Günlük İletişim

Boş Sohbetler: Günlük hayatta, bazı insanlar sık sık anlamsız sohbetlere girerler. Örneğin, bir arkadaş grubunda sadece dedikodu yapmak veya başkalarını eleştirmek üzerine konuşmak. Bu tür sohbetler, zaman kaybına neden olur ve insanları olumsuz etkiler. Müminler, bu tür konuşmalardan kaçınarak daha anlamlı ve destekleyici sohbetler yapabilirler.

Davranışlar: İnsanların, başkalarına karşı saygısız ve kaba davranışları, toplumsal ilişkileri zedeler. Müminler, saygılı ve nazik bir tutum sergileyerek, çevrelerinde olumlu bir etki yaratabilirler.

3. İş Hayatı

Verimsiz Toplantılar: İş yerlerinde yapılan bazı toplantılar, genellikle gereksiz tartışmalara ve anlamsız konulara odaklanır. Bu tür toplantılar zaman kaybına yol açar. Müminler, toplantılarda daha verimli ve hedef odaklı bir yaklaşım benimseyerek, iş süreçlerini iyileştirebilirler.

Yararsız Projeler: Bazı projeler, gerçek bir ihtiyaç veya fayda sağlamadan yürütülür. Müminler, bu tür projelerden kaçınarak, topluma ve iş yerlerine gerçekten katkı sağlayacak çalışmalara yönelmelidirler.

4. Kişisel Gelişim

Boş Hedefler: Kişisel gelişim alanında, bazı insanlar hedeflerini belirlerken sadece popüler olan veya toplumsal baskı ile belirlenmiş hedeflere odaklanır. Bu hedefler, bireyin gerçek potansiyelini yansıtmayabilir. Müminler, kendi değerlerine ve inançlarına uygun hedefler belirleyerek daha anlamlı bir yaşam sürdürebilirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Kur’an’ı Okumak, Anlamak ve Yaşamak: Yaşam Rehberi

  Kur’an-ı Kerim, Müslümanlar için sadece bir kutsal kitap değil, aynı zamanda bir yaşam rehberidir. Bu rehberin en temel özelliklerinden biri, bize hem dünya hem de ahiret saadetini kazandıracak ilahi mesajları içermesidir.  Ancak bu mesajların tam anlamıyla bizi aydınlatabilmesi için Kur’an’ı sadece okumak değil, anlamak ve hayatımıza uygulamak gerekir. “ Bu Kur’an feyiz ve bereket yüklü öyle şerefli bir kitaptır ki, onu sana, insanlar âyetleri üzerinde derin ve etraflıca düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ondan gereken ders ve öğüdü alsınlar diye indiriyoruz. ” (Sad Suresi, 29. ayet) Bu ayet, Kur’an’ın düşünerek okunması gerektiğini bizlere açıkça bildiriyor.  Allah, bizlerden sadece Arapça olarak okumamızı değil, ayetlerin derin manalarını kavramamızı ve hayatımıza tatbik etmemizi bekliyor.  Çünkü bu kitap, sadece ezberlenmek veya sesli olarak okunmak üzere değil, insanlara yol göstermek için indirilmiştir. “Onlar Kur’an’ı inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa...