Sinemada kullanılan kavramlar ile yaratıcının evreni yaratması arasında bazı metaforik ve felsefi paralellikler kurulabilir. Bu bağlamda, sinemanın sanatsal süreci, yaratılışın büyük tablosuyla ilişkilendirilebilir.
İşte bazı temel kavramlar üzerinden bu paralellikler:
1. Senaryo ve Kader:
Senaryo, bir filmdeki olayların, diyalogların ve karakterlerin detaylı bir şekilde yazıldığı metindir. Senaryoda tüm olaylar önceden yazıldığı gibi, yaratıcı da evrende olup biten her şeyi belirler, bu kaderdir. Tıpkı bir senaryoda olduğu gibi, her insanın hayatında belirli bir yazgı vardır.
2. Yönetmen ve Kainattaki İlahi İrade:
Yönetmen, bir filmin sanatsal ve teknik açıdan genel kontrolünü sağlar. Yönetmenin gözetiminde her sahne, her karakter belirli bir amaçla ve uyum içinde hareket eder. Evrenin yönetmeni ise Allah’tır. O'nun kudretiyle her şey belirli bir düzene göre işler, tıpkı yönetmenin filmin her anını kontrol ettiği gibi.
3. Işıklandırma ve İlahi Nur:
Işıklandırma, bir sahnenin ruhunu, atmosferini yaratmak için kullanılır. Sinemada ışık, karakterleri görünür kılar ve sahnenin anlamını belirler. Aynı şekilde, yaratılışta ilahi nur (Allah’ın bilgisi ve hikmeti) tüm varlıkların anlamını ortaya çıkarır. Varlıklar, Allah’ın nuru olmadan kendi başlarına anlam taşıyamazlar; tıpkı bir sinema sahnesinin karanlıkta bir anlam ifade etmemesi gibi.
4. Kurgu ve Takdir:
Kurgu, sinemada sahnelerin ve görüntülerin anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde düzenlenmesidir. Kurgu yapılırken her sahneye özel bir anlam yüklenir ve bir sıraya konur. İlahi yaratılışta ise bu, Allah’ın her olayı belirli bir hikmete ve düzene göre takdir etmesi gibidir. Yaratılıştaki her olay, her varlık, belirli bir zamanda ve mekânda anlamlı bir bütünün parçası olarak yaratılır. Kainatta her şeyin mükemmel bir uyum içinde olduğunu gösteren bu düzen, sinemadaki kurgunun evrendeki ilahi takdirle olan benzerliğini ortaya koyar.
5. Kamera Açıları ve İlahi Bakış:
Sinemada kamera açıları, izleyiciye olayları farklı perspektiflerden gösterir. Yakın plan bir duyguyu vurgularken, geniş plan bir olayın daha büyük bağlamını gösterir. Yaratıcı ise her şeyi her açıdan gören, her şeyin iç yüzünü bilen ve her olayın en ince detayına vakıf olandır. Risale-i Nur'da bu durum, Allah’ın her şeyi kuşatan ilmi ve kudreti olarak ifade edilir. Yani, Allah’ın her şeyi her boyutuyla görmesi ve bilmesi, sinemadaki farklı kamera açılarıyla olayları çok yönlü ele alma metaforuna benzetilebilir.
6. Prodüktör (Yapımcı) ve Rububiyet:
Yapımcı, bir filmin finansal ve lojistik süreçlerinden sorumlu kişidir. O olmadan film çekilemez. Evrenin büyük yapımcısı ise Allah’tır. O, her şeyi var eden, besleyen, büyüten ve devam ettiren Rab'dir. Tıpkı bir yapımcının filmi oluşturma sürecini başlatması ve finanse etmesi gibi, Allah da evrendeki her şeyi yaratır, korur ve devamlılık sağlar.
Bu metaforik bağlantılar, sinemanın yaratım süreciyle kainatın yaratılışı arasındaki paralellikleri ortaya koyar. Tıpkı bir filmin izleyiciye anlamlı bir hikaye sunması için nasıl titiz bir planlama, yönetim ve düzen gerektiriyorsa, evrenin yaratılışı da Allah’ın ilmi, kudreti ve hikmetiyle büyük bir uyum ve düzen içindedir.
Yorumlar
Yorum Gönder