Ana içeriğe atla

Hayır ve Şer

 Kur’an’a göre hayır ve şer kavramları, insanın yaşamındaki ahlaki ve manevi tercihleri ifade eder ve insanın doğru ya da yanlış yolda olup olmadığını belirler.

Hayır (İyilik)

Kur’an'da "hayır" (iyilik), Allah’ın emrettiklerine uymak, iman etmek, salih ameller işlemek ve insanlara fayda sağlamaktır. İyilik kavramı, sadece ibadetle sınırlı olmayıp, sosyal ve ahlaki sorumlulukları da içerir. Bakara Suresi 177. ayet, iyiliğin sadece yüzlerin doğu ve batıya çevrilmesinden ibaret olmadığını, gerçek iyiliğin Allah’a iman etmek, salatı ikame etmek, zekatı vermek, sabırlı olmak ve zor durumda olanlara yardım etmek olduğunu belirtir:

"İyilik, yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitap’a ve peygamberlere iman eden; malını sevmesine rağmen akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere ve özgürlüğü için köle olanlara veren; namazı kılan, zekatı veren, ahdini yerine getiren ve zorluk, sıkıntı ve savaş anlarında sabreden kimselerin yaptıklarıdır." (Bakara 2:177)

Bu ayet, iyiliğin kapsamlı bir kavram olduğunu ve iman ile ahlaki eylemlerin birleşimini temsil ettiğini gösterir.

Şer (Kötülük)

Şer, Kur’an'da Allah’ın emirlerine karşı gelmek, kötülük yapmak ve doğru yoldan sapmak olarak tanımlanır. Kötülük, sadece bir eylemde değil, aynı zamanda niyetlerde ve düşüncelerde de olabilir. Kötü eylemler hem bireysel hem de toplumsal düzeyde zarar verici sonuçlar doğurur. Allah, insanı şerden sakındırmak için peygamberler göndermiştir ve doğru yolu göstermiştir. Ancak insanlar, özgür iradeleriyle kötülüğü de tercih edebilirler. Furkan Suresi 27. ayette, kıyamet gününde kötülük yapanların pişmanlığı şöyle anlatılır:

"O gün, zalim kimse ellerini ısırıp, 'Ah, keşke peygamberle birlikte bir yol tutsaydım' der." (Furkan 25:27)

Bu ayet, kötülük yapanların ahiretteki pişmanlıklarını ve doğru yolu seçmedikleri için duyacakları üzüntüyü ifade eder.

Sonuç

Kur’an'a göre hayır, Allah’ın rızasını kazandıran iyilikler ve salih amellerdir. Şer ise, Allah’ın buyruklarına karşı gelmek ve kötülüğe yönelmektir. İnsana, hayır ve şer arasında seçim yapma özgürlüğü verilmiştir, ancak bu seçimlerin ahirette karşılığı olacaktır:

"Kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür, kim zerre kadar şer işlemişse onu görür." (Zilzal 99:7-8)

Bu ayetler, insanın yaptığı en küçük iyilik veya kötülüğün bile karşılıksız kalmayacağını hatırlatır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Ey Rabbimiz!

Bakara Sûresi(2) 128. Ayet Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.  رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ  Bakara Sûresi(2) 201. Ayet Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Bakara Sûresi(2) 286. Ayet ...Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.  Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.  Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme!  Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın.  Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! رَبَّنَا لَا تُؤ...