Ana içeriğe atla

Modern hayatta şirk nasıl olur?

Şirk, İslam inancında Allah'a ortak koşmak anlamına gelir ve en büyük günah olarak kabul edilir. Geleneksel olarak putlara tapmak, başka ilahlar edinmek gibi anlamlara gelir. Günümüz bağlamında şirk kavramını değerlendirirken, modern yaşamın getirdiği bazı durumlar ve pratiklerle de ilişkilendirilmesi mümkündür. İşte günümüz bağlamında şirk koşmanın bazı örnekleri ve değerlendirmeleri:


1.Maddecilik ve Dünya Sevgisi

Maddeye Aşırı Bağlılık: Günümüzde bazı insanlar maddi değerleri, zenginlikleri ve dünya nimetlerini hayatlarının merkezine koyarak bunlara aşırı derecede bağlanabilirler. Bu, Allah'ı ve manevi değerleri ikinci plana itmek anlamına gelir.

Para ve Mülk Tapınması: Para, mal mülk veya lüks yaşam tarzını hayatının ana amacı haline getiren kişiler, bunları adeta bir ilah gibi yüceltmiş olabilirler. Bu da modern anlamda bir tür şirk olarak değerlendirilebilir.

2. İdeoloji ve Kişi Tapınması

İdeolojilere Bağlılık: Bazı ideolojiler veya liderler, takipçileri tarafından mutlak doğruluk ve otorite olarak kabul edilebilir. İslam’a göre, herhangi bir ideolojiyi veya lideri Allah’ın yerine koymak veya onlara Allah’ın yetkilerini atfetmek şirktir.

Kişi Kültü: Liderler veya ünlü kişiler, hayranları tarafından aşırı derecede yüceltilip adeta bir ilah gibi görülüyorsa, bu da modern bir şirk örneği olabilir.

3. Modern Teknoloji ve Bilim

Bilim ve Teknolojiyi Mutlaklaştırma: Bilim ve teknolojiyi insan hayatının tek anlamı ve amacı olarak görmek, manevi ve ilahi gerçeklikleri tamamen reddetmek. Allah'ın yarattığı düzenin üstünde görmek de modern bir şirk olarak değerlendirilebilir.

Kendi Yeteneğini Tanrılaştırma: İnsanların kendi bilgi ve yeteneklerini mutlaklaştırarak Allah'ın ilahi planını ve kudretini yok saymaları da bir tür şirktir.

4. Bencil ve Egoist Davranışlar

Kendi Nefsini İlahlaştırma: Kendi istek ve arzularını hayatının tek yönlendirici unsuru yapmak ve Allah’ın emirlerini bu arzuların önüne koymak. Bu, günümüzde sıkça rastlanılan bir şirk türüdür.

Bencil Davranışlar: Sadece kendi çıkarlarını düşünerek başkalarını ve Allah'ın emirlerini umursamamak, nefsine tapınmak anlamına gelir.

5. Seküler ve Din Dışı Yaşam Tarzları

Sekülerizm: Dini tamamen bireysel bir alanla sınırlayarak hayatın diğer alanlarından dışlamak. Bu, Allah'ın hayatın her alanındaki otoritesini reddetmek anlamına gelir.

Dini Pratiklerin Formalite Haline Gelmesi: İbadetleri sadece geleneksel bir formalite olarak yerine getirmek, Allah'a olan samimi bağlılığı ve teslimiyeti göz ardı etmek de modern şirk biçimlerinden biri olabilir.

Sonuç

Günümüz bağlamında şirk koşmak, sadece putlara tapmakla sınırlı değildir. Allah'tan başka şeyleri hayatın merkezine koymak, manevi değerleri ve ilahi emirleri ikinci plana itmek de modern anlamda şirk olarak değerlendirilir. İslam inancına göre, Allah'a olan bağlılık ve teslimiyetin her alanda öncelikli olması, şirkten uzak durmanın temel yoludur. Modern dünyada manevi dengeyi koruyarak, Allah'ın emirlerine sadık kalmak ve diğer tüm değerleri bu bağlılık çerçevesinde değerlendirmek esastır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Kur’an’ı Okumak, Anlamak ve Yaşamak: Yaşam Rehberi

  Kur’an-ı Kerim, Müslümanlar için sadece bir kutsal kitap değil, aynı zamanda bir yaşam rehberidir. Bu rehberin en temel özelliklerinden biri, bize hem dünya hem de ahiret saadetini kazandıracak ilahi mesajları içermesidir.  Ancak bu mesajların tam anlamıyla bizi aydınlatabilmesi için Kur’an’ı sadece okumak değil, anlamak ve hayatımıza uygulamak gerekir. “ Bu Kur’an feyiz ve bereket yüklü öyle şerefli bir kitaptır ki, onu sana, insanlar âyetleri üzerinde derin ve etraflıca düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ondan gereken ders ve öğüdü alsınlar diye indiriyoruz. ” (Sad Suresi, 29. ayet) Bu ayet, Kur’an’ın düşünerek okunması gerektiğini bizlere açıkça bildiriyor.  Allah, bizlerden sadece Arapça olarak okumamızı değil, ayetlerin derin manalarını kavramamızı ve hayatımıza tatbik etmemizi bekliyor.  Çünkü bu kitap, sadece ezberlenmek veya sesli olarak okunmak üzere değil, insanlara yol göstermek için indirilmiştir. “Onlar Kur’an’ı inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa...