SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR?
Vahyin rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Peygamber Efendimizin amcası olduğu için, İslam’ı ilk kabul etmesi beklenen Ebu Leheb, herkesten fazla muhalefet ediyordu.
Panayırlarda Efendimiz hak ve hakikati anlatırken, arkasından gidiyor ve şöyle diyordu:
“Bu benim yeğenimdir; sakın ona inanmayın!”
Kur’an, sûrenin ilk âyetiyle, bütün zamanlarda gelecek Müslümanlara, böylesi insanlarla mücadelede izlenecek yolu öğretiyor. Elleri ‘kırılsın’ yerine, ‘elleri kurusun’ diyor. “El” ifadesi, Araplarda gücün ve servetin sembolüdür.
BANA NE DİYOR?
Kur’an’ın kullandığı dili, İslami hizmetlerinize yöntem olarak yansıtın!
Âyet diyor ki:
- Hastayla hastalığı, yangınla yananı ayırdığınız gibi, günahla günahkârı birbirinden ayırın.
- “Bebeği değil, bebeğin altındaki kirli bezi çöpe atın.”
SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR?
Tebbet kelimesi “kurudu” anlamına gelir. Sûre, bu ismiyle Müslümanların yeryüzündeki “ıslahçı” misyonlarına dikkat çeker.
Bu misyonu biraz açarsak:
Küfrü, yeryüzünü istila eden bataklıklara; Ebu Leheb ve benzerlerini ise o bataklıkların ürettiği güçlü, besili ve etrafa hastalık taşıyan sineklere, virüslere benzettiğimizde sûrenin ismi bize şunu söyler:
Müslümanların yeryüzündeki vazifesi, o bataklıkları “kurutmak"tır.
“Kurutma” yok etmek değildir. Kurutma, verimsiz araziyi verimli hâle getirmek; dönüştürmektir. Peygamber Efendimiz (sav), vahyin rehberliğinde bu yöntemle 23 yılda 100 binden fazla insanı kötüden iyiye dönüştürdü.
BANA NE DİYOR?
Bu yöntemi hayata geçirmek için, günahı kurutan; günahkârı kazanmaya ve ondaki güzel ahlâkı yeşertmeye yönelik bir dil kullanacaksın.
SÛRE, ÖNE ÇIKAN KONU ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR?
Nimetin Nikmete Dönüşmesi
Her insan temelde iki şeye sahiptir: Birisi Allah’ın doğuştan verdiği el, ayak, göz, kulak gibi standart nimetler; diğeri de bu nimetlerle elde edilen servet, makam, mansıp gibi nimetler.
Doğuştan verilen nimetler açısından bakarsak, her insan bir servet sahibidir.
Buna itiraz eden bir fakire denilse ki:
"Dünyanın en zengin adamı sana servetini verecek ama bir şartı var; sen de karşılığında gözünü vereceksin..."
O kişi “hayır” deyip vermemesi şu anlama gelir: Benim gözüm, dünyanın en zengin insanının servetinden daha değerlidir.
Allah’ın verdiği nimetlerle elde edilen nimetlere gelince, işte insanların çoğu burada yanılır.
Allah’ın verdikleri ile elde ettiklerini de kendilerinin zannederler. Oysaki ilk sermayeyi veren kim ise, onunla elde edilen ikinci sermayenin sahibi de O’dur. Çünkü birinci olmasaydı, ikinci de olmayacaktı.
İşte Kur’an, Tebbet Sûresi'nde her iki sermayeyi de kendinin zanneden ve servetle şımaran bir insanı tablolaştırıyor.
BANA NE DİYOR?
Servete “emanet” diyor. Verenin razı olduğu yerlerde kullanıyorsan nimettir, aksi oluyorsa o servet senin için ahirette ceza sebebi olacak bir nikmettir.
SÜRECİ İNŞÂ EDEN ÂYETLERDEN
İlk sûrelerde, şirkin beyin takımı ve mimarı sayılacak kişilerin tasviri yapılıyor. Böylece somut örnekler üzerinden soyut olan küfrün ve şirkin çirkin yüzü ortaya konuyor:
- Alak Sûresi: Ebu Cehil
- Kalem Sûresi: Velid bin Muğire
- Müzzemmil Sûresi: Firavun
- Müddessir Sûresi: Tekrar ve daha detaylı olarak Velid bin Muğire
- Tebbet Sûresi: Ebu Leheb
Yorumlar
Yorum Gönder