Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Âl-i İmrân Sûresi 133-134-135-136-138.Ayetler

﴾133﴿ Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın!  ﴾134﴿ Onlar (takvâ sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler . Allah işini güzel yapanları sever.  ﴾135﴿ Onlar çirkin bir şey yaptıkları veya kendilerine kötülük ettikleri zaman Allah’ı hatırlarlar da hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki?  Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.  ﴾136﴿ İşte onların yaptıklarının karşılığı rableri tarafından bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Onlar orada temelli kalacaklardır. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!  ﴾138﴿ Bu Kur’an insanlara bir açıklama , takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür . 

Rızık Endişesine Kur'an-i Bir Bakış

Günümüz dünyasında, insanın en temel kaygılarından biri rızık arayışı ve bunun getirdiği endişelerdir. Çalışma hayatının zorlukları, ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamı, bireylerin gelecekle ilgili kaygılarını artırmaktadır.  Ancak Kur’an, rızık meselesinde insana önemli bir rehberlik sunar. Rızık konusunda Kur’an’ın öğretilerini anlamak ve hayatımıza uygulamak, bu endişeleri hafifletebilir. Rızık Allah’tandır Kur’an, rızkın kaynağının yalnızca Allah olduğunu vurgular: "Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın." (Hud, 11:6) Bu ayet, rızkın teminatının insanın çabası veya ekonomik şartlar değil, Allah’ın iradesi olduğunu hatırlatır.  Günümüzde insanlar, rızıklarını kendi çabalarının ya da sistemin bir ürünü olarak görme eğilimindedir. Ancak unutmamak gerekir ki, her kazanç Allah’ın izniyle gerçekleşir ve rızık O’nun kontrolündedir. Tevekkül: Endişeye Karşı Güçlü Bir Sığınak Rızık konusunda insana düşen görev, çalışmak ve gayret gösterme...

Kur'an'da Rızık

  1. Rızkın Kaynağı: Allah Allah, tüm varlıkların rızkını veren, genişleten veya daraltandır. "Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın." (Hud, 11:6) "Rabbinin rızkı genişletmesi ve daraltması yalnızca O’nun elindedir." (İsra, 17:30) Ana Mesaj: Rızık sadece Allah’tan gelir. İnsan, başka kaynaklardan rızık beklemek yerine Allah’a yönelmelidir. 2. Rızık ve Tevekkül (Güven) İnsan, Allah’a tevekkül ederek rızkının temin edileceğine inanmalıdır. "Nice canlı vardır ki rızkını kendisi taşıyamaz. Onlara da size de rızık veren Allah’tır." (Ankebut, 29:60) "Kim Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter." (Talak, 65:3) Ana Mesaj: İnsan, rızık endişesi taşımadan Allah’a güvenmelidir. Çalışmak bir sorumluluk olsa da sonuç Allah’ın takdirindedir. 3. Rızkın Helal ve Temiz Olması Rızkın helal ve temiz olması gerektiği vurgulanır. "Size rızık olarak verdiklerimizin helal ve temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin....

Kur'an: Bir Yaşam Kılavuzu

Kur'an, Allah tarafından insanlara gönderilmiş, apaçık bir rehber olarak nitelendirilen bir kitaptır. Her ayeti, hayatımızda doğru yolu bulmamız için bize yol gösteren işaretler sunar. Kur’an’ın bu yönü, onu diğer kitaplardan farklı kılar; çünkü bir Müslüman için Kur’an, sadece bir okuma kitabı değil, aynı zamanda bir yaşam kılavuzudur. Kur’an, kendisinin apaçık ve rehber olduğunu daha başında ifade eder. Bakara Suresi 2. ayet bize şöyle seslenir: “Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler (Allah'tan sakınanlar) için bir rehber olan Kitap’tır.” İşte burada “şüphe olmayan” ifadeleri, Kur’an’ın güvenilirliğine ve doğruluğuna işaret eder. Kur’an, insanlara şüpheden uzak, net bir rehber sunar. Bu özellik, onu okuyanların gönüllerinde huzur bulmalarını sağlar; çünkü insanlar olarak belirsizlik içinde kalmak istemeyiz. Peki, Kur’an sadece bir rehber mi? Hayır. Aynı zamanda bir öğüt, bir şifa ve bir rahmet kaynağıdır. Allah, Yunus Suresi 57. ayet inde şöyle buyurur: “Ey insanlar! Rab...

Dünya ve Ahiret: Geçici Olan ile Kalıcı Olan Arasındaki Fark

Kur’an, insana hayatın gerçek anlamını ve asıl gayesini gösteren bir rehberdir. Bu rehberlik, bize dünya ve ahiret arasında bir kıyas yaparak, kalıcı olanı seçmemizi öğütler. Dünya hayatı cazip görünebilir; fakat Kur’an, onun geçici olduğunu, esas hayatın ise ahirette olduğunu sürekli hatırlatır. Dünya Hayatı: Geçici Bir Oyun ve Eğlence Kur’an, dünya hayatını bir oyun ve eğlence olarak tanımlar. Ankebut Suresi, 64. ayet te şöyle buyrulur: “Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahiret yurdu ise gerçekten asıl hayat odur. Keşke bilselerdi!” Dünya, insanların kendilerini kaptırdığı fakat geçip giden bir yaşamdır. Hayatın en güzel anları bile bir anlık bir tebessüm gibi geçer gider. Kur’an bize, asıl kalıcı hayatın ahiret olduğunu hatırlatarak, dünyaya aşırı bağlanmanın manasızlığını anlatır. Dünya Nimetleri Geçici, Ahiret Nimetleri Kalıcıdır Dünyanın sunduğu nimetler göz alıcıdır, fakat geçicidir. Kasas Suresi, 60. ayet bunu açıkça ifade eder: “Size verilen her şey, d...

Kur'anda Dünya ve Ahiret Karşılaştırması

 Kur’an’da dünya hayatı ve ahiret arasındaki farkı ortaya koyan, dünya hayatının geçiciliğine ve ahiret yurdunun ebediliğine vurgu yapan birçok ayet bulunmaktadır. İşte bu konuda öne çıkan bazı ayetler: Dünya hayatının geçici bir oyun ve eğlence olduğuna vurgu : Ankebut Suresi, 64. Ayet : “Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahiret yurdu ise gerçekten asıl hayat odur. Keşke bilselerdi!” Hadid Suresi, 20. Ayet : “Biliniz ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, kendi aranızda bir övünme ve mal, evlat çoğaltma yarışından ibarettir…” Dünya nimetlerinin geçici, ahiret nimetlerinin ise kalıcı olduğuna dair : Kasas Suresi, 60. Ayet : “Size verilen her şey, dünya hayatının geçimliği ve süsüdür. Allah katında olan ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Akıl etmez misiniz?” A’la Suresi, 16-17. Ayetler : “Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret daha hayırlı ve süreklidir.” Dünyaya değil, ahirete yönelmeyi teşvik eden ayetler : Şura Suresi, 20....

Kur'an'ın apaçık bir kitaptır, ilahi bir rehber olarak Allah tarafından indirilmiştir

Kur’an’ın apaçık bir rehber olduğu : Bakara Suresi, 2. Ayet : “Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için bir rehber olan Kitap’tır.” Yunus Suresi, 57. Ayet : “Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olana bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet geldi.” Nahl Suresi, 89. Ayet : “…Bu Kitap’ı sana her şeyi açıklayan bir rehber, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.” Kur’an’ın apaçık bir kitap olarak indirildiği : Yusuf Suresi, 1-2. Ayetler : “Elif, Lâm, Râ. Bu, apaçık Kitap’ın ayetleridir. Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an olarak indirdik.” Fussilet Suresi, 3. Ayet : “Bu, ayetleri detaylandırılmış bir Kitap’tır. Bilen bir topluluk için Arapça bir Kur’an olarak indirilmiştir.” Zümer Suresi, 28. Ayet : “Çarpıklığı olmayan Arapça bir Kur’an’dır. Umulur ki sakınırlar.” Kur’an’ın Allah’tan indirildiğini vurgulayan ayetler : Şuara Suresi, 192-194. Ayetler : “Bu (Kur’an), alemlerin Rabbinin indirmesidir. Uyarıcılardan olman için apaçık bir Arapça dil...

Kur'anda İnsanın Çeşitli Şekilde İmtihan Edileceği İle İlgili Ayetler

İnsanın dünyada çeşitli şekillerde imtihan edileceği, zorluk ve nimetlerle sınanacağı birçok ayette belirtilmiştir. Dünyada her türlü zorlukla sınanma : Bakara Suresi, 155. Ayet : “Andolsun, sizi biraz korku, biraz açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” Enfal Suresi, 28. Ayet : “Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihandır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” İmtihanın, Allah’a yakınlaşmak ve sabrı öğrenmek için bir vesile olduğu : Ankebut Suresi, 2-3. Ayetler : “İnsanlar, sadece ‘iman ettik’ demeleriyle bırakılıvereceklerini ve denenmeyeceklerini mi sandılar? Andolsun, biz onlardan öncekileri de denedik. Elbette Allah, doğru olanları da bilir, yalancıları da bilir.” Bakara Suresi, 214. Ayet : “Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başlarına gelenler sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öylesine yoksulluk ve sıkıntı dokundu, öylesine sarsıldılar ki peygamber ve yanındaki müminler,...

Gece ve Gündüzün Ard Arda Gelmesi

Yunus Suresi, 6. Ayet : "Gece ve gündüzün değişmesinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattıklarında, (O'na karşı gelmekten) sakınan bir topluluk için elbette nice deliller vardır." Ali İmran Suresi, 190-191. Ayetler : "Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardı ardına gelişinde akıl sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar ve göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler: 'Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen yücesin, bizi ateş azabından koru!'" En'am Suresi, 96. Ayet : "O, sabahı aydınlatandır. Geceyi bir dinlenme vakti, güneş ve ayı da bir hesap ölçüsü yaptı. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiridir." Bakara Suresi, 164. Ayet : "Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, insanlara fayda veren şeylerle denizde yüzen gemide, Allah'ın gökten su indirip onunla y...

Kur'an'a göre insanı kâmil

 Kur'an'a göre insanı kâmil, yani olgun ve erdemli bir insan olma yolculuğu, Allah'a kulluk etmekle ve O'nun emirlerine uymakla gerçekleşir. Bu yolculuk, kişinin ruhsal gelişimini tamamlaması, ahlaki değerlerini yüceltmesi ve ilahi hakikatlere yaklaşmasıyla olur. İnsanı kâmil olmanın temel adımları şunlardır: İman ve Tevhid : Allah'a iman etmek ve O'na ortak koşmamak (tevhid inancı). Kur'an'da bu, insanın yaratılış amacının temelini oluşturur (Zâriyat, 51:56). İnsanı kâmil mertebesine ulaşmak için kişinin Allah'a tam bir imanla bağlanması gerekir. Takva : Allah’a karşı sorumluluk bilinci içinde yaşamak, O’nun emir ve yasaklarına uymak. Takva sahibi olmak, insanın nefsini terbiye etmesi ve kötülüklerden sakınarak Allah’a yakınlaşmasıdır (Bakara, 2:2). Sâlih Ameller İşlemek : Sâlih, yani doğru ve erdemli işler yapmak Kur'an’da önemli bir yer tutar. İnsanı kâmil olma yolunda kişi, ibadetlerini eksiksiz yerine getirir, insanlara iyilik yapar ve adale...