Ana içeriğe atla

İsra Suresinden Hayata Yansımalar(22-39.Ayetler)

Allah’tan başka ilah tanıma; sonra kınanmış ve yalnızlığa terkedilmiş olarak kalırsın. 

Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. 

Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! 

Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.

Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. 

“Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster” diyerek dua et. 

Kalplerinizdekini en iyi bilen rabbinizdir. 

Eğer iyi olursanız bilesiniz ki Allah kendisine yönelenleri bağışlayıcıdır. 

Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma!

Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür.

Eğer sen kendin dahi rabbinden umduğun bir lütfu beklemek durumunda (ihtiyaç içinde) olduğun için onlara ilgi gösteremiyorsan, hiç değilse kendilerine rahatlatıcı bir söz söyle!

Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin! 

Rabbin rızkı dilediğine bol bol verir de kısar da. 

Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. 

Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın! 

Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.

Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayasızlıktır, çok kötü bir yoldur. 

Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. 

Bir kimse haksızlıkla öldürülürse velisine yetki verdik; ancak o da öldürme hususunda sınırı aşmasın; çünkü o, yeterince yardıma mazhar olmuştur. 

Rüşdüne erinceye kadar yetimin malına, onun yararına olmadıkça el sürmeyin. Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur. 

Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. 

Bu hem daha iyidir hem de sonucu daha güzeldir.

Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. 

Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Ne yeri yarabilir ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin. 

Bütün bunların kötülüğü, rabbinin katında istenmeyen şeyler olmasıdır. 

İşte bunlar, rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Kur’an’ı Okumak, Anlamak ve Yaşamak: Yaşam Rehberi

  Kur’an-ı Kerim, Müslümanlar için sadece bir kutsal kitap değil, aynı zamanda bir yaşam rehberidir. Bu rehberin en temel özelliklerinden biri, bize hem dünya hem de ahiret saadetini kazandıracak ilahi mesajları içermesidir.  Ancak bu mesajların tam anlamıyla bizi aydınlatabilmesi için Kur’an’ı sadece okumak değil, anlamak ve hayatımıza uygulamak gerekir. “ Bu Kur’an feyiz ve bereket yüklü öyle şerefli bir kitaptır ki, onu sana, insanlar âyetleri üzerinde derin ve etraflıca düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ondan gereken ders ve öğüdü alsınlar diye indiriyoruz. ” (Sad Suresi, 29. ayet) Bu ayet, Kur’an’ın düşünerek okunması gerektiğini bizlere açıkça bildiriyor.  Allah, bizlerden sadece Arapça olarak okumamızı değil, ayetlerin derin manalarını kavramamızı ve hayatımıza tatbik etmemizi bekliyor.  Çünkü bu kitap, sadece ezberlenmek veya sesli olarak okunmak üzere değil, insanlara yol göstermek için indirilmiştir. “Onlar Kur’an’ı inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa...