Ana içeriğe atla

MEAL OKURKEN AKIL NEREDE DURMALI?

Bu soruya cevap verirken şu soruları sorduk, 

  • Bir nimet söyleyin, olmadığında olanların hiçbir anlamı olmuyor? 
  • Bir nimet söyleyin insanı hayvandan ayırıyor? 
  • Bir nimet söyleyin, o olmayınca insan dinen mükellef olmuyor?
Cevap: Akıl... 
Akıl nimeti için Hanefî mezhebinin kurucusu İmâm-ı A’zâm Ebû Hanife’nin hocası İmam Cafer-i Sadık’a atfedilen güzel bir söz var. 

“Akıl insanın içindeki peygamber, peygamber insanın dışındaki akıldır’’ 

Belki ilk kez duyanlara garip gelebilir ama şu soruları soralım ve üzerinde düşünelim; 

  • Peygamber bize neyi kullanmayı öğretti? 
  • Cevap: Birçok şeyi...
  • Peki, en önemlisi nedir?
  • Akıl,
Peygamber Efendimiz (sav) bize aklı vahyin rehberliğinde kullanmayı öğretmiştir. 

  • Vahyin rehberliğinde kullanılmayan akıl insanlığın başına bela olmuştur.
  • Geçmişte ve günümüzde buna dair çok sayıda örnek görmek mümkün... 

Sadede gelirsek, akıl insanın anlama aracıdır. Kur’an-akıl ilişkisini bir kurgu ile anlatırsak,

Kur’an aklı karşısına alır ve ona şöyle der; 
  • Allah’ın ilmi sınırsız, seninki sınırlı, 
  • Bu gerçeği bilerek, haddini bil, 
  • Dün bilmediğini bugün öğrenen sınırlı aklınla, 
  • Sınırsızı anlamaya çalışıyorsun,
  • İşte, bu gerçekten yola çıkarak,
  • Hiçbir zaman anlamadığına “anlaşılmaz” deme!
  • Bazılarının dediği gibi, çağ dışı, akıl dışı saçma hiç deme!
  • Anlamama eksikliğini kendinde gör, 
  • Anlamak için bir bilene sor,
  • Yapman gerekenleri öğrenmeye çalış
  • Ve sonra bir kere daha gel. 
Ayrıca Kur’an, aklı karşısında sürekli aktif görmek ister. Birçok âyetinde, 
  • “Leb” der, “leblebi” demez.
  • Bilginin tamamını değil, ipuçlarını verir.
  • Çerçeveyi çizer, içini doldurmayı, muhataba bırakır. 
Biz Kur’an’ın, bize verdiği burolü anladığımız için, mealimizde aklı aktif ve dinamik olarak kullandık. Mealde, âyetlerin mealini gösteren siyah yazılara çekirdek olarak bakarsak, parantez içindeki kırmızı açıklamalar, o çekirdeğin tefekkür denen suyla sulanması sonucunda Kur’an’ın bize yaptığı meyve tadındaki ikramları oldu. 

Yukarıdaki açıklamalarla birlikte düşünüldüğünde, hazırladığımız meal baştan sona şu soruların cevabı oluyor: 
  • Aklı vahyin rehberliğinde nasıl kullanırım? 
  • Tefekkür denen suyla âyetler nasıl sulanır?
  • Böyle bir kullanımın sonuçları nasıl olur? 

Sonuçlar, açıklamalı mealimizde göründüğü gibi oldu.

Yazı KUR'AN BANA NE DİYOR? Meal Çalışmasından alınmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Ey Rabbimiz!

Bakara Sûresi(2) 128. Ayet Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.  رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ  Bakara Sûresi(2) 201. Ayet Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Bakara Sûresi(2) 286. Ayet ...Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.  Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.  Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme!  Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın.  Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! رَبَّنَا لَا تُؤ...