Ana içeriğe atla

MEAL OKUMAK TEHLİKELİ Mİ?

Mesleki bilgi ve tecrübe gerektiren birçok alanda, altyapı olmadan başlanan işlerin birtakım riskleri olabilir. Ama riski en büyük olan alanlardan biri de “DİN”dir. Zira dinin konusu dünya ve ahirettir. 

Ebedi hayatı kaybetmek, dünyadaki kayıplar içinde en büyük kayıp olduğu için en dikkatli olunması gereken alanlardan birinin de din olması gerekir. 

Yukarıdaki konu ile bağlantısını kurarsak, meal okumaya teşvikin çok cılız olmasının en önemli sebeplerinden biri de bu risktir. “Okuyanlar yanlış anlar” diye meal okumaya teşvik yapılmıyor. Oysaki yapılması gereken mealde çıtayı aşağı çekip, gerekli açıklamalarla okuyanların yanlış anlayabileceği âyetlerin sayısını en aza indirmektir. 

 Açıklama yapılmadan verildiğinde yanlış anlaşılacak âyetlere birkaç örnek verelim. 

1. örnek,

 “İnkâr edenlere gelince, sen onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; iman etmezler.”

Bu âyet açıklamasız okunduğunda inkâr edenleri uyarmana gerek yok sonucu çıkıyor. 

Peygamber Efendimiz (sav) bu âyeti böyle anlayıp hiç kimseyi uyarmasaydı ne olurdu?.. 

Peygamber Efendimiz âyetin içeriğini tam anlamı ile idrak ettiğinden inkâr edenleri uyarmış ve uyarılarına kulak veren binlerce insan Müslüman olup Sahabe ünvanını almıştır.

Bu gerçekten yola çıkarak tarihi arka planı meale yansıttığımızda âyetin meali şöyle oldu; 

“(Ey Resûlüm! Kur’an’ın haber verdiği hakikatleri bile bile) İnkâr edenlere gelince, sen onları (çok iyi tanıyorsun. Onlar müşriklerin ileri gelenleri. Onları) uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; iman etmezler.” 

Burada yaptığımız nedir? Tefsirlerde var olan açıklamaları mealin metnine yansıtmak... 

2. örnek, 

“Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın!...” 

Bu âyete açıklama verilmediğinde anlaşılan şu: 

Yeryüzünde Müslüman olmayan kalmayana kadar savaşın! 

Böyle anlaşılırsa, şunu sormak lazım; 

  • Savaş varsa, korku vardır. Korkunun olduğu yerde özgür tercih olur mu? 
  • Özgür tercih olmayınca, Müslüman olanın Müslümanlığı makbul olur mu?... 
  • Korku münafık üretmez mi? 

Yanlış anlamaya müsait olan bu âyete Kur’an bütünlüğünde bakıldığında, yanlış anlamanın nasıl sıfıra indirildiğini görmek için mealimize (Kur'an Bana Ne Diyor?) bakabilirsiniz. 

3. örnek, 

“Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini (de) doğru yola iletir.

” Kur’an’da bu şekilde birçok âyet var. Bu âyet bu şekilde verildiğinde, Müslümanların kafasını karıştırmak için fırsat bekleyenlerin eline malzeme verilmiş oluyor. 

Diyorlar ki;

  • Madem saptıran Allah o zaman sapanın suçu ne?
  • Madem doğru yola ileten Allah, o zaman ödüle ne gerek var? 

Bu sorular çoğaltılabilir. Biz, bu soruların önünü kesmek için bu tür âyetlere şöyle meal verdik; 

“Allah dileyeni sapıklığa yöneltir, dileyeni (de) doğru yola iletir”

 Bu şekilde meal vermemizin gerekçesini de “43/35. Fâtır sûresinin girişinde “Allah, dilediğini mi saptırır, dileyeni mi?” başlığı altında anlattık. 

Bu örneklerden sonra, hazırladığımız meal için, hamd ve şükür makamında şunu çok rahat söyleyebiliriz: Açıklamasız meallerde bazı âyetleri okumanın alt yapısı olmayanlar için tehlikeli olabileceğini düşünenler, incelediklerinde bizim hazırladığımız mealde öyle bir tehlikenin olmadığını görecekler. 

Bir sonraki yazı: MEAL OKURKEN AKIL NEREDE DURMALI? 

Yazı KUR'AN BANA NE DİYOR? Meal Çalışmasından alınmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an'a göre müslümanın misyon ve vizyonu

  Misyon Allah'a İbadet ve Teslimiyet: Müslümanların en temel görevi, Allah'a ibadet etmek ve O'na teslim olmaktır. Bu, günlük ibadetler, dua ve Allah'ın emirlerine uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir. ( Bakara, 2:21 ) İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak: Müslümanlar, iyiliği teşvik etmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde adaleti sağlamayı amaçlar. ( Al-i İmran, 3:110 ) Adalet ve Merhamet: Adil olmak, insanlara merhametli davranmak ve her türlü haksızlığa karşı durmak önemli bir misyondur. ( Nisa, 4:58 ) İlmi Yaymak ve Öğrenmek: Bilgi ve hikmeti aramak, ilmi yaymak ve öğrenmek Kur'an'da teşvik edilen önemli bir görevdir. (Alak, 96:1-5) Vizyon Takva Sahibi Olmak: Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve O'nun emir ve yasaklarına uymak, bir Müslümanın vizyonunun temelini oluşturur. Takva sahibi bir kişi, hem dünya hem de ahiret saadetini hedefler. ( Hucurat, 49:13 ) Allah'ın Rızasını Kazanmak: Tüm çabaların ve ...

Â’LÂ SÛRESİ BANA NE DİYOR?

  SÛRE, İNİŞ ZAMANI ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? Vahyin Rehberliğinde 1. yılda Mekke’deyiz. Altı asırdır yağmayan vahiy yağmuru, manen kurumuş olan gönülleri yavaş yavaş yeşertmeye başlamış.  Sûre, bu ortamda, inen vahyin suyunu bir gönülden başka bir gönüle taşıma işine “öğüt vermek” diyor. BANA NE DİYOR? Bir davanın başında, insanların manevî kökleri, sohbet, nasihat, öğüt gibi bilginin nakil vasıtaları ile sulanmazsa, o insanlar kendilerine fayda veremediği gibi başkalarına da meyve veremezler.  Bir de iyi yetişmedikleri için temsil ettikleri dava adına kötü örnek olma ihtimalleri yüksektir. SÛRE, İSMİ ÜZERİNDEN BANA NE DİYOR? A’lâ kelimesi “ en yüce ” manasına geliyor. Mesajı gayet net: Rabbin yüce adını tesbih eden, Rabbin katında yücelir. BANA NE DİYOR? Rabbin katında yücelmek ister misin?  Madem istersin, haydi, Allah katında en değerli insan olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetini kendine merdiven yap, sen de Allah katında yücelebildiğin kadar yücel! SÛRE, ÖNE Ç...

Ey Rabbimiz!

Bakara Sûresi(2) 128. Ayet Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.  رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ  Bakara Sûresi(2) 201. Ayet Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Bakara Sûresi(2) 286. Ayet ...Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.  Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.  Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme!  Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın.  Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! رَبَّنَا لَا تُؤ...